21 Aralık 2014 Pazar

Okuma Etkinliği + Çekiliş: Tersyüz - Amy Harmon




Goodreads Puanı: 4.45
Kitabın Orjinal Adı: Making Faces
Yazar: Amy Harmon
Sayfa Sayısı: 376
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Türü: Romance, New Adult, Contemporary


Merhaba efendim, nasılsınız? Uzun zamandır görüşmedik. Bunun nedeni tamamiyle YouTube. Booktuber oldum bilmiyorsanız. Kanala buradan ulaşabilirsiniz.

Bu yorumu video değil de yazı olarak yapmamın nedeni saçlarımın iğrenç olması ve şu an video çekmeye üşenmem. Umarım nasıl yapıldığını hatırlayabilirim. Başlayalım!

Tersyüz küçük bir kasaba olan Hannah Lake'de geçiyor. Fern Taylor geç yaşta çocuk sahibi olan bir ailenin mucizesi, Bailey Sheen ise "Duchenne kas distroifisi" -insanın kaslarının zayıf düşmesine neden olan bir hastalık- nden muzdarip bir çocuk, bu ikisi kuzen ve Fern, Bailey'nin ihtiyaçlarını daha o söylemeden yapmayı alışkanlık haline getirmiş. Harika bir ikililer anlayacağınız.

Ambrose Young ise güreş takımının kaptanı, 1.97 boyunda falan ve çok yakışıklı biri. Omuz hizasında saçları var böyle. Ana aşk adamımız o aslında, ama bence Bailey daha hoştu. :D

Neyse, konuya gelecek olursak: Fern, Ambrose'a aşık. Rita -Fern'in Bailey hariç en yakın arkadaşı- Ambrose'la çıkmak istiyor ve Fern, Rita adına aşk mektupları yazıyor Ambrose'a. Ambrose da bunu öğrenince çileden çıkıyor.


Uçurtmalar mı, balonlar mı?

Sonracığımaaa Ambrose'un vatansever yönü kabarıyor 11 Eylül olayları sonrası ve askere yazılıyor 5 arkadaşıyla beraber. Ve sonunda geri dönüyor ama ne geri dönüş... Güzelliğini ve çok daha fazlasını kaybetmiş olarak. Kasabada herkesten kaçıyor ama sonunda Fern ve Bailey'le arkadaş oluyor. Spoiler vermek istemiyorum, o yüzden konuyu buraya kadar bilseniz yeter.

Zeka mı, güzellik mi?

Bu kitaba bayıldım. Aşk kitabı değil bu kitap. Yani sadece bir aşk kitabı değil. Arkadaşlık, fedakarlık, kayıplarla başa çıkmak ve yaşamın anlamı üstüne kurulu bir hikayeye romantizm eklenmiş, farklı olay örgüleriyle toplumun farklı insanlarına ışık tutulmuş.

Fern'e bayıldım. Kızıl saçlı, cılız, diş telli ve gözlüklü bir kızdan yuvarlak hatları ve bembeyaz dişleri olan güzel bir kadına dönüştüğünü kabul etmeyen Fern kendini Ambrose'a yakıştıramıyor. Aşk romanları okuyor ve yazıyor, duygusal ve anaç biri. Aynı zamanda zeki de. Okuduğum en tatlı kız karakterlerden biriydi.

Ambrose ise çok yakışıklı iken savaşın sonrasında birden çirkin birine dönüşüyor - Fern için öyle değil tabi. Ama bu çirkin Ambrose da kendini yeni, güzel Fern'e yakıştıramıyor. Çıkmazdalar yani. Ama Ambrose da Fern'e karşı boş değil.

Bailey ise... Ahhh Bailey! Kitabın asıl yıldızı oydu bence - başkalarının da dediği gibi. Böyle tatlı, fedakar, ölümle barışık bir karakter göremezsiniz. Öyle diyim. Bu üçlünün hepsini çok sevdim - aralarında en az sevdiğim Ambrose olsa da.

Yan karakterler de harikaydı. Hepsini sevdim. Ve Becker'dan ölesiye nefret ettim.

Sonuç olarak kitap çok dokunaklı ve harikaydı. Hepiniz okuyun. HEPİNİZ. Ben normalde aşk romanı okuyan biri değilim ama kitaba bayıldım. Kitaptan harika bir alıntıyla veda ediyorum. (Aslında tüm kitap alıntı gibi.) Yabancı Yayınları'nın sponsorluğuyla yaptığımız çekiliş de en aşağıda. :D



Hepimizin yüzünü Tanrı yarattıysa benimkini yaratırken kahkahalarla gülmüş müdür?
Yürüyemeyen bacaklar; göremeyen gözler yaratır mı?
Başımdaki saçları serseri bir isyankarlık içinde ayaklanana kadar dalgalandırır mı?
Sağır bir adamı daha da bağımlı yapmak için kulaklarını kapatır mı?
Görünüşüm bir tesadüf mü, yoksa sadece kaderin bir cilvesi mi?
Beni böyle O yarattığına göre, nefret ettiğim şeyler için O'nu suçlamam uygun düşer mi?
Her aynaya baktığımda daha da kötüleşen kusurlar için,
İçimde fark ettiğim kötülük için, tiksinti ve korku için,
Bizi anlayamadığım bir neden yüzünden, kendi zevki için mi şekillendirir?
Hepimizin yüzünü Tanrı yarattıysa benimkini yaratırken kahkahalarla gülmüş müdür?

10 Eylül 2014 Çarşamba

Kitap Yorumu + Etkinlik + Çekiliş = Değişik Bir Şey: Ritmatist - Brandon Sanderson


Kahraman olmak için özel olmana gerek yoktur.
(Zuhaha ben uydurdum Batman gibi oldu :D)

Neyse selam. Küçük bir okuma etkinliği yaptık birkaç kişiyle, isimlerini 4 tane Ritmatist hediye ettiğimiz yazının sonundaki çekilişte bulabilirsiniz. Bize sponsor olan ve böyle muhteşem bir kitabı Türkçeye kazandıran Doğan Egmont'a teşekkürler.

Ritmatist değişik bir dünyada geçiyor. Hala bu dünyadayız. Ama ritmatik denen bir şey keşfedilmiş. Tebeşirden çizgilere hayat verme gücü. Her 1000 kişiden 1'i Ritmatist olabiliyor ancak. Bunlar ayrıcalıklı insanlar anlayacağınız. 4 temel ritmarik çizgi var: Çemberler = Savunma, Dalgalar = Güç Çizgileri, Düz çizgiler = Engelleyici Çizgiler ve de son olarak Yaratma çizgileri. Yani yaratıklar çizip onlara hayat veren çizgiler. Bir de vahşi tebeşir yaratıklar var. Bunlar bir Kule'de kapana kıstırılmış ve orada süregelen bir savaş var.

Kitap mükemmeldi. İlk başlarda biraz ehh'di ama yarıdan sonrası... soluksuz okudum. Polisiye, fantastik ve steam-punk türlerini birleştiriyor kitap. Daha ne istersiniz? :D

Ana karakterimiz Joel 15 yaşında ama kitap Middle-Grade gibi hissediyor. Bununla bir sorunum yoktu :D Joel'i anlatıcı olarak sevdim. O bir Ritmatist değil ama Ritmatik'e çok ilgili. Diğer ana karakterimiz Melody ise bir Ritmatist ama Ritmatik'te çok kötü. Ve bu ikisi... Allah'ım! Çok tatlılar. Henüz bir ilişkileri yok ama devam kitaplarında olacağına eminim.


Bu arada kitabın tek kitap olduğunu sanıyordum. Sonra bir baktım, seriymiş!!! 2. kitap için 2015 denmiş ama ne adı ne kapağı var. Çok heyecanlıyım!

Yorum biraz kısa ve yüzeysel oldu, farkındayım. Neyse. 

Koşun alın kitabı! Bay Sanderson asla hayal kırıklığına uğratmıyor! :D Çekiliş de aşağıda.

TRAJEDİ!!!

1 Eylül 2014 Pazartesi

Tag x2: Would You Rather + Chocolate Books

Fanboyun Günlüğü'nden Alican beni 3 tag'e taglemiş. (Ne tür bir cümle bu?) Ama ben şimdilik 2 tanesini yapacağım, hem biri sonraya kalsın hem de üşengeçim.

Would You Rather (Hangisini Seçerdin)

1 - Çok kitaptan oluşan seriler mi yoksa tek kitaplar mı?

Seriler. Her seferinde serileri seçeceğim.

2 - Sadece kadın yazarları mı yoksa erkek yazarları mı okumak?

Biraz zor bir soru çünkü birkaç erkek yazar mükemmel yazıyor. Ama kadınlar benim okuduğum türlerde daha çok yazıyor bu nedenle kadınlar diyeceğim.

3 - Kitapçıya gidip kitap almak mı, internet üzerinden kitap almak mı?

Ekonomik olarak da daha makul olduğu için internet genellikle, ama sahaf tarzı yerleri dolaşmayı çok seviyorum.

4 - Film olan kitaplar mı, dizi olan kitaplar mı?

Eğer Game of Thrones gibi imkanları fazla bir şekilde çekeceklerse ve yarıda bitmeyecekse dizi.

5 - Günde 5 sayfa okumak mı yoksa haftada 5 kitap mı 

...bu soru mu? Haftada 5.

6 - Profesyonel bir yazar olmak ya da profesyonel bir yorumcu olmak?

Yazaaaar.

7 - En sevdiğiniz 20 kitabı tekrar tekrar okumak mı yoksa her gün daha önce okumadığınız yeni bir kitabı okumak mı?

Çok sevdiğim kitapları tekrar okumayı çok sevsem de yeni kitaplar.

8 - Kütüphanede çalışmak mı kitap satıcısı olmak mı?

Kitap satıcısı olmak. 

9 - Favori türünüzden kitaplar okumak mı yoksa favori türünüz hariç diğer her türden kitaplar okumak mı?

Aaah çok zor. Sanırım favori türüm olan distopya, favori türümü okumadan durabileceğimi sanmıyorum.

10 - Sadece fiziksel kitap kopyalarını okumak mı yoksa sadece e-kitap okumak mı?

Kesinlikle fiziksel kitap. E-kitap okuyan biri değilim pek. Elimde tutamayacağım bir kitaba para harcamam. Okuduğum tek e-kitap Grisha üçlemesinin 3. kitabı Ruin & Rising ancak kitabı Türkiye'de çıkar çıkmaz alacağım için sorun yok.

Chocolate Books (Çikolata Gibi Kitaplar)

Bitter çikolata: Karanlık konulu bir kapağı olan kitap (taciz, ev içi şiddet, tecavüz, yalnızlık, zorbalık, ölüm vb.) ?

Stephen King'in Göz kitabı. Yaniii sanırım ölüm ve zorbalık iç içe diyebiliriz. (Yeni kapağı.)


Beyaz çikolata: En sevdiğiniz hafif ve mizah içerikli kitap?

Hmm, bu konuda yenilerde okuduğum kitap yok bu yüzden eskiden okuduğum bir taneyi yazıyorum: Saftirik Vampirin Günlüğü. Vampirler olsa da temelde mizah gibi.


Sütlü çikolata: Çok konuşulan reklamı yapılan ve okumak için öldüğünüz kitap?

Sadece 1 tane söylemem mümkün değil.



Karamelli çikolata: Okurken içinizi eritip bir tuhaf hissettiren kitap?

Kelimeler kifayetsiz kalıyor...


Kinder sürpriz çikolata: Son zamanlarda sizi şaşırtan bir kitap?

Ruin & Rising. Bunu beklemiyordum.


Snickers: Hakkında kafayı yediğiniz kitap?

Kesinlikle ve kesinlikle Meleğin Düşüşü. Herkes okumalı bu kitabı.


Marşmelovlu sıcak çikolata: Okurken sizi rahatlatan bir kitap?

Bu tarz kitap pek okumuyorum ama sanırım Kağıttan Kentler.


Çikolata Kutusu: Okuduğunuz hangi seride bol çeşitlilik ve herkese göre olabilecek bir şeyler vardı?

Her şeyiyle mükemmel olan Cehennem Makineleri.


Acı biberli çikolata: Son zamanlarda okuduğunuz en acıklı kitap?

Türkiye kapağı buraya koymacağım kadar çirkin olan Lanetli Kızın Hayaleti. Anna Kan Giyinmiş Kız'ın devam kitabı. Sonlarda olan her şey...


Veee bu da bu tag'lerin sonuydu. Pensieve, Kitaplığımda Yaşananlar ve Aynı Kitabın Altında'yı etiketliyorum. Bu tag'lerden birini ya da ikisini de yapmakta ya da hiç yapmamakta özgürsünüz. Sonra görüşmek üzere.