Too Much Information
Adım Yiğit Davutoğlu. 15 yaşındayım. Tek çocuğum. Evcil hayvanım falan da yok, burası biraz kısa olacak gibi. Küçüklükten beri okumaya meraklıydım ama gerçek anlamda okumaya başlamam 2011-2012 civarlarında oldu. Beni okumaya başlatan iki seri var. Biri Açlık Oyunları. Hala da en sevdiğim serilerden biri - eğer en sevdiğim değilse. İkincisi ise neredeyse kimsenin bilmediğine emin olduğum bir seri. Michelle Paver'in Tarih Öncesi Günlükleri - orjinal adıyla Chronicles of Ancient Darkness. Mİddle-grade bir seri ama who cares? Percy ve Harry de öyle. Muhteşen bir seri gerçekten. Taş Devri / Maden Devri tarzında bir çağda geçiyor ama fantastik aynı zamanda. Bence mutlaka okuyun. Zaten incecikler.
Okumayı en çok sevdiğim tür distopya. If you don't know what that is, what have you been doing with your life. Bunun yanında benim orjinal-paranormal dediğim türe de bayılıyorum. Bunun anlamı yazarların orjinal yaratıklar yarattıkları seriler. Örneğin: Lanet İşleyiciler. Erotika sevmem ve okumam. Erotikadan kastım içinde cinsellik olan kitaplar değil, bunun üzerine kurulu olanlar.
Dini kitaplar ya da kişisel gelişim de bulamazsınız kitaplığımda. Her türü görebilirsiniz demek isterdim ama bu da doğru olmaz. Umarım bir gün bunu diyecek duruma gelirim. Ha, bir de klasik yok. Birkaç klasik okudum ama kitaplığımda yoklar. Daha fazla okumayı planlıyorum.
İnternetten alıyorum genelde ama kitapçıları dolaşmayı da çok seviyorum. Ayrıca sahaf tarzı yerlerde 4-5 liraya zarar görmemiş kitap bulunca oluşan mutluluk pahabiçilemez.
Favori yazarlarım -ne yazsa okurum diyeceğim yazarlar- Cassandra Clare, Holly Black, John Green, Maria V. Snyder, Kendare Blake.
Bu kadar yeter sanırım. 2. mime geçelim.
Book Sacrifice
Burada yaptığımız şey birkaç uydurma durumda hangi kitapları feda edeceğimizi seçmek olacak.
SENARYO 1 Kitapçıda kitap seçtiğinizi düşünün,bir anda
bir zombi saldırısıyla karşılaşıyorsunuz! Etrafınız oradan oraya koşuşan
insanlarla dolu, karşılık verebileceğiniz bir silahınız ya da sığınabileceğiniz
bir yer yok. Tam o sırada kitapçının sahibi bir duyuruda bulunuyor. Bu
zombilerin tek zayıf noktası herkesin bayıldığı ama sizin nefret ettiğiniz bir
kitap. O yüzden size bunu yaşatan bir kitabı seçmeniz gerek!
Lauren Oliver'ın Deliryum kitabı. Türkiye'de de öyle çoook beğenen görmedim ama yurtdışında çok seviliyor. Goodreads'te 4.1 nasıl almış anlamış değilim. Kitap akıcı tamam ama aynı zamanda sıkıcı, karakterler tutarsız, sistem mantıksız ve sadece son 10-20 sayfada aksiyon var.
En tehlikeli kitaplar, bizi güzel olduklarına inandırıp fos çıkanlardır / Deliriyorum |
SENARYO 2 Bir kuaföre gittiniz ve saçınızı yaptırdınız.
David Tennant'tan bile havalı saçlarınız var. Derken deli
gibi bir yağmur bastırıyor, şiddetleniyor, şiddetleniyor! Kendinizi korumak
için hangi "devam kitabını" feda ederdiniz?
Muhteşem Yaratıklar'ın devamı olan Muhteşem Karanlık. MUhteşem Yaratıklar'ı oldukça sevmiştim ama bu kitap sıkıcı gelmişti bana. (O kadar sıkıcı ki hala bitirmedim~) Belki bir gün tekrar başlayabilirim ve bu sefer biter. Kitaptan nefret etmiyorum ama aklıma bu geldi bir tek açıkçası.
Muhteşem Aşırı Uzatılmışlık |
SENARYO 3 Edebiyat dersinde hocanız klasiklerin ne kadar
önemli olduğundan, dünyayı nasıl değiştirdiğinden bahsediyor. Ama siz bu
konuşmaya katlanamıyorsunuz ve hayatınızda okuduğunuz en tiksinç klasiği
hocanızın kafasına fırlatıp, gururla bunun nedenlerini açıklıyorsunuz.
...daha az önce klasik okumadığımı söyledim.
SENARYO 4 Küresel ısınmanın dünyanın anasını ağlattığı
bir dünya düşünün.İnanılmaz soğuk hava koşullarıyla
yaşıyorsunuz. Eskimo ceketinizi giyip ısınmak için gayret ediyorsunuz. Isınmak
için hangi kitabınızı yakardınız?
Memnuniyetle Boğulan Kız. Go back to the hell you belong.
Beni Boğan Kitap |
BONUS! SENARYO 5 Christine (YouTube'da polandbananasBOOKS adlı kanalın sahibi) videosunda eklediği bonus bir senaryo. Ben de eklemeyi düşündüm. Sahneye çıkmak üzereseniz. O da ne! Ağzınızda sakız var. Sakızla sahneye çıkamazsınız ki. Sakızı çıkarıyorsunuz ve etrafta onu yapıştırabileceğiniz bir şey yok, favori kitaplarınız dışında. Hangi favorinizin son sayfasını yırtıp ona sakız yapıştırırdınız?
BEYAZ KEDİ. Kitabın kendisine bayılmama rağmen son sayfada olan o olay... Aslında son sayfada olmamış da olabilir ama sonda olduğuna eminim. Ayrıca bonus, bu nedenle umrumda değil.
*kelime oyunu düşünemedim* |
Bu da böyle bir şeydi. Umarım hoşunuza gitmiştir. Benim gitti şahsen. Kim yapmak isterse kendini taglenmiş sayabilir. Ben tagi yüzyıllar sonra yaptığım için...